NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى
حَدَّثَنَا
عَوُفٌ
حَدَّثَنَا
حَيَّانُ قَالَ
غَيْر
مُسَدَّدٍ
حَيَانُ بْنُ
الْعَلَاءِ
حَدَّثَنَا
قَطَنُ بْنُ
قَبِيصَةَ
عَنْ أَبِيهِ
قَالَ
سَمِعْتُ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ
الْعِيَافَةُ
وَالطِّيَرَةُ
وَالطَّرْقُ
مِنْ
الْجِبْتِ
الطَّرْقُ
الزَّجْرُ
وَالْعِيَافَةُ
الْخَطُّ
(Katan b. Kabîsa'nın)
babası dedi ki: Ben Rasûlullah (s.a.v.)'i şöyle buyururken işittim:
"Kuş uçur(arak, bu
uçuştan hüküm çıkar)mak, uğursuzluğa inanmak, çakıl taşları ile fal açmak put'a
tapıcılıktandır."
(Musannif Ebû Dâvûd dedi
ki: Bu hadiste geçen) "Tark" (kelimesi, kuş) uçurmak;
"el-ıyâfe" (kelimesi de; kum üzerine) çizgi çizmek anlamına gelir.
Bu hadis Ahmed b.
Hanbel, III, 447. de geçer.
İzah, 3909 da